-
1 emanet etmek
доверя́ть, поруча́ть; оставля́ть на хране́ние / попече́ние -
2 emanet\ etmek
вверя́ть -
3 emanet
1) переда́ча на хране́ние2) о́тданная на хране́ние вещьevim, çocuklarım kardeşime emanet — мой дом, мои́х дете́й оставля́ю на [попече́ние] моего́ бра́та
3) разг. ка́мера хране́ния [багажа́]4) уст. управле́ние, префекту́ра••- emanet vermek
- emanet etmek
См. также в других словарях:
emanet etmek — bir şeyi veya bir kimseyi birine veya bir yere korumak için bırakmak Değirmenimi evvel Allah, sonra size emanet ediyorum. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
emanet — is., Ar. emānet 1) Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia Emaneti olanlar burada her vakit bunlarla ilgilenecek bir çırak bulurlar. S. Birsel 2) Bir kimse ile birine gönderilen şey… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ısmarlamak — nsz 1) Bir şeyin yapılmasını veya getirilmesini, bu işlerle uğraşan birine söylemek, sipariş etmek Elbise için kumaş ısmarladım. M. Yesari 2) Parasını kendi ödeyerek başkaları için yiyecek veya içecek getirilmesini söylemek Siz bana bir konyak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tapşurmak — teslim etmek, sipariş etmek, emanet vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
teslim — is., Ar. teslīm 1) Bir şeyi sahibine verme 2) Emanet alınan bir şeyi sahibine geri verme 3) Bırakma, devretme, terk etme Şehrin teslimi sırasında çok kan döküldü. 4) ünl. Teslim ol veya teslim oluyorum sözü 5) mec. Gerçek olduğunu söyleme,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEVDİÂT — Emânetler. Emânet bırakmalar. Emniyetli bir yere kıymetli bir şeyi teslim etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük